O OKUL BİZİM OKUL
Durali Göğüş

O OKUL BİZİM OKUL

Bu içerik 1107 kez okundu.

O OKUL BİZİM OKUL

Canlılar ilk nefesle başlamıştır eğitilmeye. Onları dünyaya getiren anne ilk eğitmendir. Baba ise aileyi koruyucu ve rızık temini rolünü ve bakımını üstlenmiştir. Rabbinin programı gereği. Biz burada insan eğitimi üzerinde duralım öncelikle. Eğitimin ilk ailede başladığı her düşünce akım ve akıl sahibinin mutlak kabul ettiği aşikar bir gerçekliktir. Süreçte ilköğretim ve devamı tedrisat gelir devlet eğitim sistemi gereği zorunlu olarak. Eğitim bir ülkenin geleceği ve teminatı olarak görülür. Eğitim yönetim unsurlarının en öncelikli politikası olmuştur ve olmak mecburiyetindedir. İnsanın eğitimidir yaşamı yaşanır veya yaşanmaz bir hale getiren. İnsan varlıkların baş aktörü, olumlu ve olumsuz her olayın müsebbibidir.

Eğitim kademelerinde alınmak istenen sonucu belirleyen kriterlerin ilki olumlu davranış ve kazanımları elde etmek. İkincisi ise verilmiş bilgi ve becerilerin sonucunu sınav ölçeği ile değerlendirmek. Geleceği ise bu verilere göre planlama ve yönlendirme yaparak , süreçte yenilenme refleksini gösterebilmektir.

İçinde bulunduğumuz anı yaşıyoruz. Ve insanlık büyük bir sınavdan geçmektedir. Ülkelerin tamamını etkileyen Covid-19 virüsünden bahsediyorum. Medeniyetler tarihinde insanlık birçok salgın ve hastalıkla mücadele vermiş, toplu kayıplar yaşamıştır. Lakin o salgınlar bölgesel dar bir alanda etkili olmuş. Günümüz virüsü ise tüm bölgelerde hatta kıtalarda insanlığa savaş ilan etmiştir.

Ülkemizde de corona ile mücadele büyük bir dirençle ve azimle sürmektedir.

Biz bu yazımızda mücadelenin Eğitim - Öğretim alanındaki boyutuna göz atalım. Okullarımız mart ayından bu güne kadar mahzun bir sessizliğe büründü. Okulların ana ögesi cıvıl cıvıl , çoşku ve neşe kaynağımız öğrencilerin yokluğunun hüznünü yaşıyoruz. Seslerin sınıflarda, koridorlarda ve bahçede ki yankısı , çınlamaları hissedilmiyor eğitim yuvası mekanlarda. Özlemişlerdir beraberce oyun oynamayı zıplayıp koşmayı ve arkadaşa küsmeyi tekrar barışıp doyasıya kucaklaşmayı.

Uzaktan eğitim olağanüstü süreçlerin yaşandığı bir ortamda pansuman bir çözüm olabilir. Belki pandemide yapılacak en iyi uygulama olarak her eğitimcinin ortak düşüncesi, kanaati de bu yöndedir. Mevcut öğrencinin yarısının katılım sağladığı eğitimde pedagojik olarak sıkıntılı yönleri olduğu değerlendirilebilir. Yalnız bu sürecin normal bir zamanın eğitim modeli olamayacağını aklımızdan çıkarmamız gerekir. Şimdi sadece 1.sınıf ve okul öncesi öğrencilerimizden pandemi tedbirleri alınıp kısmi olarak yüz yüze eğitime geçildiği gün tekrar eğitim meşalesinin parlaması huzur getirdi okullara. Elbette eğitimin ruhu örgün eğitim modelidir. Öğreten ile öğrenenin yüz yüze eğitim modeli. Sanal ortamlarda 30 -40 cm ekranların karşısında ki eğitimden, yüzlerce hatta binlerce defa etkili ve kalıcıdır yüz yüze eğitim. Öğretmen, öğrenci ile sınıfta göz teması kurarak ,söz ve mimiklerle anlık müdahale ve değerlendirme imkânına sahip. Sanal ortamda daraltılmış görüntü ile müdahale etme ve düzelme imkânından yoksundur öğretmen. Yüz yüze de karşısındaki öğrencinin gönlüne kalbine dokunabilirken uzaktan eğitim, adından da belli olduğu gibi ‘’gözden ırak olan gönülden de uzak kalıyor ’’sözünü doğruluyor maalesef. Sokakların tuzaklarla dolu ortamlarında boşlukta olan eğitim çağındaki çocuklarımızın okullara çekilmesi önceliğimiz olmalı. Aileler olarak sağlığı öncelik sırasına koyarak, bilim kurulunun tavsiyesi tüm önlemleri almalı ve öğrenciyi tedbirlerle donatılmış olarak okula göndermeli. Sokakta ki kontrolsüz yaşamdan daha kontrollü bir kurumsal alan olan okula gönderilme işinde aile sorumluğunu bilmeli. Kurum içinde de okul yönetici ve öğretmenler bu işin ciddiyetini göz önünde tutmalıdır. Bu işin topyekûn kurallar çerçevesinde üstesinden gelip mücadeleyi kazanabiliriz.

Sağlıklı bir eğitim hayatı yolculuğunu sürdürebiliriz. Eğitim ordusu çalışanları olarak elimizi taşın altına koyup, yüz yüze eğitimi hibrit veya bakanlığımızın önereceği modelde, canhıraş uygulamalı ve gayret göstermeliyiz. Çünkü okul kuralların uygulandığı ve kazanıma dönüştürüldüğü yuvadır.

Çocukları korona tedbirlerine göre eğitirsek, onlarında aile fertlerini tedbirlere uyma konusunda denetleyen minik eğiticiler olacaklarına yürekten inanıyoruz.

O halde bilim kurulu ve bakanlığımıza çağrımız şu olsun.

Çocuğu eğitirsek toplumu eğitmiş ve kontrollü yaşamla virüsle savaşı kazanmış oluruz.

Sağlıklı günlerin yolu eğitim yuvasında saklıdır…

29.09.2020

Durali GÖĞÜŞ